15 Temmuz 2016, Türkiye’nin tarihinde yer eden bir dönüm noktasıydı. FETÖ tarafından gerçekleştirilen darbe girişimi, yalnızca siyasi dengeleri değil, aynı zamanda insanlar arasında da derin yaralar açtı. Bu girişim sırasında, tanklar sokaklara çıkarak öylesine bir zulüm ortamı yarattı ki, geride kalan izler bugün hala hafızalarda tazeliğini koruyor. Bu bağlamda düzenlenen bir sergi, o kara gecenin izlerini herkese göstermeyi amaçlıyor. Kullanılamaz hale gelen otomobiller, 15 Temmuz'un travmatik etkilerinin somut birer tanığı olarak sergilenecek. Bu sergi, yalnızca bir geçmişi anmak değil, aynı zamanda toplum olarak bu acı deneyimlerden alacağımız dersleri yeniden düşünmek için de önemli bir fırsat sunuyor.
Sergide yer alacak olan otomobiller, o kritik günlerde tankların altında kalan araçların birer temsilcisi. Bu binek araçlar, yalnızca metal yığınları değil, aynı zamanda o gece sokaklarda yaşam mücadelesi veren insanların anılarını da barındırıyor. Her bir otomobil, farklı bir hikaye anlatıyor; kimisi bir ailenin evlatlarını korumak için sokağa çıktığı, kimisi ise vatan için canını feda edenlerin anısına tanıklık eden bir sembol haline gelmiş durumda. Katılımcılar, sergi alanında bu araçların etrafında dolaşarak, 15 Temmuz’un dehşetini ve insanların direnişini daha yakından hissedebilecekler.
Bu serginin bir başka önemli boyutu da gelecek nesilleri bilgilendirmek ve eğitimine katkıda bulunmaktır. Olumsuz bir deneyimi, eğitimsel bir araç haline dönüştürmek, aynı zamanda evlatlarımızın vatan sevgisini aşılamak için de büyük bir fırsat sunmaktadır. Sergi alanında yer alacak bilgilendirici panolar, ziyaretçilere 15 Temmuz’un nedenlerini, sonuçlarını ve bu süreçte yaşanan zorlu mücadeleleri anlatacak. Aynı zamanda, ziyaretçiler için interaktif bir deneyim sunmayı hedefleyen çeşitli aktiviteler de planlanıyor. 15 Temmuz gecesi, kahramanlık gösterenlerin anısına kullanılan görseller ve videolar ile desteklenecek ve katılımcılar, o anları bir nebze de olsa yeniden yaşayabilecekler.
Bu sergi, sadece bir olayın hatırlatıcısı değil; sosyal hafızanın bir parçası olarak görmek gerekiyor. Ziyaretçiler, geçmişte yaşanan bu karanlık geceye dair bilgi edinirken, aynı zamanda o dönemde yapılan yanlışların ve hak ihlallerinin tekrarlanmaması adına toplumsal bir bilinç geliştirmek için bir fırsat yakalayacaklar. Unutulmamalıdır ki, tarih tekerrür etmemelidir. Bu sebeple, geçmişten ders alarak geleceğimizi inşa etmek her bir bireyin sorumluluğundadır.
Sonuç olarak, 15 Temmuz’da tankların ezdiği otomobillerin sergileneceği bu etkinlik, sadece geçmişe dönük bir bakış değil, aynı zamanda geleceğe umutla bakabilmemiz için bir kapı aralama fırsatı sunuyor. Bu tür organizasyonlar, hem toplumsal hafızayı canlı tutma hem de ileriye dönük bir seferberlik ruhunu canlandırma anlamında önemli bir adım teşkil etmektedir. Geleceğimizin temellerini sağlamlaştırmak, geçmişin tecrübelerini unutmamakla mümkündür. Bu nedenle sergi, toplumun dört bir yanından katılımcılara kapılarını açacak ve herkesin geçmişle yüzleşme şansı bulmasını sağlayacaktır.